Sönmez, yazılı açıklamasında, belgeselin FETÖ propagandası ile ilişkilendirilmesinin iktidarın propaganda yöntemine uygun bir ilişkilendirme olduğunu belirterek, "İktidar kendi ideolojisine uymayan festivalleri, sanatçıları, değerleri itibarsızlaştırma ve yok etme uğraşı içerisindedir" dedi.

'Kanun Hükmü' belgeselinin hukuksuz bir şekilde ihraç edilen emekçilerine yönelik yeni bir linç olarak algıladıklarını belirten Sönmez, "Sansüre karşı sanatın yanındayız" dedi.

Sönmez, açıklamasında şunları kaydetti:

"60'ıncı Altın Portakal Film Festivali'nde yaşanan gelişmeler, iktidarın hukuk dışı uygulamalarını kamufle etme çabasına teslim olmaktan başka bir anlama gelmiyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin bazı yetkililerinin yaptığı açıklamalar ve Festivali gerçekleştirmekle görevli yetkililerin açıklamaları ne sanatla ne de siyasi gerçeklikle izah edilecek açıklamalar değil.

Öncelikle festivalden çıkarılan, geri alınan, tekrar çıkarılan belgesel filmin Kültür Bakanlığı ve iktidar yetkililerince FETÖ ile ilişkilendirilmesi, iktidarın seçim öncesinde CHP'yi terörle ilişkilendirmesi ile aynı cinsten kampanyasının bir parçasıdır. Çünkü belgesel filmde hayat hikayeleri yer alan iki kamu emekçisi KESK üyesidir. Anlatılan onların yaşam hikayeleridir. 15 Temmuz sonrası iktidar 5 bine yakın sol, sosyalist, demokrat, sosyal demokrat görüşe sahip KESK üyesini de ihraç etmiştir. KHK ile ihraç edilen bu KESK üyelerinin çok büyük bir bölümü hakkında açılmış bir dava veya idari soruşturma dahi yoktur. İhraç edilmiş önemli sayıda KESK üyesi de verdiği hukuki mücadelenin sonucunda yıllar sonra işine dönmeyi başarmıştır.

Hal böyle iken 'Kanun Hükmü' belgeselinin FETÖ propagandası ile ilişkilendirilmesi tam da iktidarın propaganda yöntemine uygun bir ilişkilendirmedir.

İktidar kendi ideolojisine uymayan festivalleri, sanatçıları, değerleri itibarsızlaştırma ve yok etme uğraşı içerisindedir. 60'ıncı Altın Portakal Film Festivali'nin bu hale getirilmesinin sorumluları bellidir. İktidarın bakışı doğrultusunda açıklamalar yapan Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin bazı yetkilileri sanata karşı işlenen bu suça ortaktır. Altın Portakal tarihindeki bütün sansürler gibi bu sansür de gelecekte tarihteki yerini alacak ve lanetlenecektir.

KESK Antalya Şubeler Platformu olarak 'Kanun Hükmü' belgesel filmine uygulanan bu zulmü hukuksuz bir şekilde ihraç edilen emekçilere yönelik yeni bir linç olarak algılıyoruz. Sanatın terörle ilişkilendirilmesini kabul etmediğimizi, sansüre karşı sanatın yanında olduğumuzu vurguluyoruz. Altın Portakal Film Festivali, Antalya halkınındır. Sansürü reddediyoruz. Antalya halkını, sanatseverleri, demokratik kitle örgütlerini, sendikaları, odaları, muhalefet güçlerini sansüre karşı sanatın yanında durmaya çağırıyoruz."