Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) önceki dönem başkanı Ülkay Atmaca, turizmde sürdürülebilirliğe dikkat çekti. Turizmde sürdürülebilirliğin çevresel, sosyal ve ekonomik açıdan uzun vadeli çalışmaları kapsadığını kaydeden Atmaca, “Bu yaklaşımlar sayesinde çevresel etkilerin azaltılması, doğal ve kültürel kaynakların korunması, yerel toplulukların desteklenmesi önem taşır. Sürdürülebilir turizm, doğayı ve kültürü koruyarak gelecek kuşakların da aynı kaynaklardan faydalanabilmesini hedefler. Peki hepimiz için şart olan, dünyanın her yerinde her sektörde trend olan sürdürülebilirlik kavramına neden ihtiyacımız var? Çünkü yüksek tüketim çağında yaşıyoruz. Doğayı, doğal kaynakları, kültürümüzü dahi çok hızlı tüketiyoruz. Her sektörde olduğu gibi turizmde de buna ihtiyacımız vardı. Kontrolsüz turizm büyümesi, yerel kimlik ve değer kaybı gibi olumsuz etkilere yol açmaktadır. Küresel seyahat ve turizm endüstrisi küresel karbondioksit (co2) emisyonlarının (en az ) yüzde 8’ini oluşturur. Turizm gelişiminin olumsuz etkileri, çevresel kaynakları kademeli olarak tahrip edebilir. Çünkü kontrolsüz turizm doğal kaynakların tükenmesi, kirlilik ve turizm faaliyetleri nedeniyle ekosistemlerin bozulması gibi konularda büyük baskı oluşturur” dedi.
KISA VADELİ KAZANÇLARI ÖNEMSEDİK!
Ülkemizin turizm açısından çok zengin olması nedeniyle sürdürülebilirliği en etkin uygulayabilecek sektörün yine turizm olduğunun altını çizen Atmaca, şöyle konuştu: “GSTC kriterleri bizleri bu konuda yönlendirdi. Her ülkeye, büyük -küçük her tesise uygulanabilir şekilde sektöre sürdürülebilirlik kavramını yerleştirdi. Ülkemizde de TGA verilerine göre 17bin 393 tesisimizde sertifikasyonu tamamlanmıştır. Peki bunu ne kadar yapabildik? Sürdürülebilir turizmin başlıca beklentilerinden birisi de misafir memnuniyetidir. Tesisler misafir memnuniyetinde devamlılık ve yükseliş talep eder. Bunların dışında kalan çevre etkilerini azaltmak, yerel halkın kalkınmasını desteklemek, insanları bilinçlendirmek gibi konularda gerçekten yeterli emeği verdik mi? Sanmıyorum. Neden yapamadık? Çünkü kısa vadeli kazançları önemsedik.”
FARKINDALIKLARI YARATAMADIK
“Çevresel zararları minimuma indirebilecek yeni teknolojileri kullanmayı tercih etmedik. Çünkü etkin farkındalıkları yaratamadık. Personelimizi, misafirlerimizi gerçekten bilinçlendirip teşvik edemedik. Turizmciler olarak bizler de teşvik edilmedik. Yapılan uygulamaları tek bir operasyonda bıraktık. Bunun için gerekli alt yapıları, gelecekteki etkinliğini hesaplayamadık. Bütün bu olumsuzlukları nasıl mümkün kılabiliriz? Tabii ki biz yöneticiler sayesinde. Bizler yeni bir nesile turizm sektörünü bırakıyoruz. Onlara bu serüvenlerinde yeni yaklaşımlar kazandırabiliriz. Biz çalışanlarımızın rol modelleri olarak onlara öncelikli olarak bu kavramı aşılamalıyız yine onlara dünyayı aldığımız gibi bırakmak için. Gelin geleceğimize birlikte sahip çıkalım.”
HABER MERKEZİ